07 Nisan 2016 Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece, büyük
bir imkân ve fırsat mevsiminin; rahmet, bereket ve mağfiret ikliminin habercisi
olarak gelen mübarek Regaib Kandili’dir. Bu gece, manevî iklimi ile benliğimizi
kuşatan, gönüllerimizi ferahlatan üç aylara ulaşmanın mutluluğunu inşallah bir
kez daha yaşayacağız. Bu gece aynı zamanda Kur’an ayı Ramazan’ın müjdecisidir.
Üç aylar, içinde Sevgili Peygamberimizin (sas) İsra ve Miraç
mucizesini yaşadığı Miraç, Şaban ayının ortasına denk gelen Berat ve Ramazan
ayının son on günü içerisinde yer alan ve Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye
başladığı gece olan Kadir gecesinin bulunduğu değerli zaman dilimleridir.
Üç aylardan Recep ve Şaban, bizleri ruhen ve bedenen
Ramazan’a hazırlar. Bu sebeple Resûl-i Ekrem (sas), Recep ayı girdiğinde,
“Allah’ım! Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan’a ulaştır!”
diye dua etmiş ve üç ayları sevinçle karşılamıştır.
İdrak edeceğimiz Regaib, arzu, istek, emel ve tutku
anlamlarına gelmektedir. Regaib, diğer bazı kandillerimiz gibi tarihte yaşanmış
bir gecenin sene-i devriyesi değildir. Regaib, geleceğe yönelik arzu ve
isteklerimizi, emel ve tutkularımızı gözden geçirme imkânı veren mübarek bir
gecedir.
Modern zamanlarda insanoğlunun en büyük sorunlarından birisi
hiçbir arzusuna gem vuramaması, isteklerini dizginleyememesi, tutkularını terbiye
edememesi, özellikle güç, servet ve şehvet tutkusunu frenleyememesidir.
İşte Regaib Kandili, bitmek tükenmek bilmeyen arzu ve
isteklerimizin, bizi esir alan aşırı tutkularımızın ve bütün bu arzular
doğrultusunda ortaya koyduğumuz çaba ve gayretlerimizin muhasebesini yapmamız
için Rabbimizin her yıl bize lütfettiği mübarek bir gecedir.
Regâib gecesi için referans olarak verilen İnşirah suresinde,
insanın gönül ferahlığını yakalaması ve zorlukları yenmesi ve üzerindeki
boyundurukları atması için, “Rağbetiniz sadece Rabbinize olsun” (İnşirah 7)
buyrulmuştur. Dolayısıyla Regaib, arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı,
rağbetlerimizi iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, regaibimizi Rabbimize
yöneltmek, bütün işlerimizi Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun hâle getirme
çabasıdır. Zira kalplerimizin inşirahı, yüreklerimizin huzuru, gönüllerimizin
neş’e ve sevinci ancak bu sayede mümkündür. Aynı şekilde bellerimizi büken
günahlarımızdan, hata ve kusurlarımızdan, sinelerimizin ağır yüklerinden
kurtulmak, şanımızı yüceltmek, güçlükleri yenmek ve işlerimizi kolay kılmak
için de rağbetimizin daima Rabbimize yönelik olması gerekir.
Cenab-ı Hakk’ın engin rahmetine, ilahî lütuf, inayet, ihsan
ve ikramlarına mazhar olan bu mübarek gün ve gecelerde kendimizi yeniden gözden
geçirelim. Günah ve hatalarımızla yüzleşelim. Nefis muhasebesi yapalım. Din-i
mübin-i İslâm’ın manevî ikliminde gönül huzuru, istikamet ve öz güven kazanmaya
çalışalım. İhtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak duralım.
Kendimizden ve aile fertlerimizden başlayarak bütün akraba ve komşularımıza
varıncaya kadar toplumun tüm kesimleri arasında sevgi, saygı ve hoşgörü
ortamının kurulması, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin güçlenmesi, insanî
ve ahlâkî meziyetlerin yaygınlaşması için azami gayret gösterelim. Bu kandil
vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak isterim ki geleceğimizin teminatı olan
çocuklarımızı, eğitim-öğretimin sona ermesinin ardından Başkanlığımızca
düzenlenen yaz kurslarında güzel dinimizi, Kur’an-ı Kerim’i ve Sevgili Peygamberimizi
(sas) öğrenmeleri için sunulan imkânlardan istifade ettirelim.
Kutlu Doğum’unu çeşitli etkinliklerle hafta boyunca “Tevhid
ve Vahdet: Gelin Birlik Olalım” temâsı ekseninde değerlendirmek üzere gayret
göstereceğimiz Kutlu Doğum Haftamızın ülkemize dirlik, birlik, düzen
getirmesini yüce Rabbimizden niyâz ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemiz olmak üzere gönül
coğrafyamızda yaşayan tüm Müslüman kardeşlerimizle birlikte Erzincan’ımızın,
bütün İslâm âleminin mübarek üç aylarını ve Regaib Kandili’ni tebrik ediyor; bu
vesileyle bilhassa İslâm dünyasında akmaya devam eden kanın bir an önce
durması; insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör, şiddet, savaş ve
düşmanlığın yerini barış ve huzura bırakması; rağbetlerimizin iyiye, güzele ve
doğruya yönelik olması ve bu aylarda yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların
kabul olması için Cenâb-ı Mevlâ’ya niyaz ediyorum.
Yavuz KARABAYIR
ERZİNCAN İL MÜFTÜSÜ