28.03.2018

“Çocuklara Mahremiyet Bilinci Kazandırma” Konulu Konferans Düzenlendi…

“Çocuklara Mahremiyet Bilinci Kazandırma” Konulu Konferans Düzenlendi…

27.03.2018 tarihinde Müftülüğümüz Konferans Salonunda Aile ve Dini Rehberlik Büromuzun hazırlayıp sunduğu “Çocuklara Mahremiyet Bilinci Kazandırma” konusu üzerine konferans düzenlendi.

Düzenlenen konferansa Refahiye İlçe Müftüsü Mahmut Bektaş “Çocuklara Mahremiyet Bilinci Kazandırma” adlı sunumuyla, Aile ve Dini Rehberlik Bürosu Koordinatörü Mehmet Aydoğan, aynı konu üzerine yaptığı konuşma ile ve Din Hizmetleri ve Eğitimi Şûbe Müdürümüz Kur’an-ı Kerim Tilavet etmek üzere katıldılar. Hanım kardeşlerimize yönelik yapılan programa katılımın çok yoğun olduğu ve ilgi ile izlendiği gözlendi.

“Çocuklara Mahremiyet Bilinci Kazandırma” üzerine Refahiye İlçe Müftüsü Mahmut Bektaş’ın sunumundan konu başlıkları şöyle:

“Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.” (Furkan, 74)

Çocuk, Yüce Allah’ın eşsiz nimetlerinin en sevimlisi…Çocuk emanet...Ve çocuk imtihan…

Her anne babanın en doğal ve en önemli görevlerinden biri çocuğuna mahremiyet eğitimi vermesidir. Kendi vücudu ve özel bölgeleri hakkında siz doğru bilgi vermezseniz yanlış kaynaklardan yanlış bilgilere ulaşabilirler.

Her an yanında olamazsınız ki! Çocukta mahremiyet eğitimi, onların mutlu, huzurlu ve karakter sahibi olarak yetişmelerini sağlayan ve onları kötü niyetli insanların istismarından koruyan temel eğitimlerden biridir.

Çocuğun hayâ duygusunu öğrenmesi ve kendi bedeninindokunulmazlığı şuuruna erişmesi mahremiyet eğitimiyle olur.

Çocukların haya duygularını geliştirmek ve onları  hasta ruhlu insanlardan koruyabilmek için nasihat vermek yeterli değildir.

Hatta çok defa; "Aman, oğlum/kızım, dışarıdaki kötü adamlara dikkat et, seni alır kaçırır..." türünden korku dolu nasihatler çocuğun ruhunda derin yaralar açılmasına da neden olmaktadır.

Çocuğa mahremiyet eğitimi verme sabır ve sebat isteyen bir iştir.

Bu eğitimi vermenin en kolay yolu

  • çocuğun gelişim dönemlerini  öğrenmek
  • yaşına uygun bir dil kullanarak doğru bilgiler aktarmak
  • yaşayarak örnek olmak

Mahremiyet eğitimi verirken, Doğal olmalı, çocuklarımıza hep müşfik davranmalı, korkutarak veya zorlayarak özgüvenlerini zedelememeliyiz. Ayıp, günah, yasak sözcükleri yerine özel kelimesini kullanmalıyız.

Mahremiyet eğitimi bebeklik döneminde başlar. Bebeğe süt verirken ve altı değiştirilirken mahremiyete dikkat edilmelidir.

Benim odam benim yatağım! Çocuk belli bir yaşa geldiği zaman anne-babasıyla aynı odada uyumamalıdır.

Çocukların  odaları ayrı olmalı mümkün değilse, En azından yatakları mutlaka ayrılmalıdır.

İzin verirsem kabul edilirsin! Çocuk dört yaşına girdiği andan itibaren anne-baba, çocuğun odasına girerken izin istemeli, onu çıplak görürse özür dileyip kapıyı kapatmalıdır. İnsan kaç yaşında olursa olsun yeryüzünün halifesidir ve saygıya  layıktır.

“Ey iman edenler! Size hizmet eden kimselerle içinizden henüz ergenlik çağına gelmemiş olanlar yanınıza gelmek için sizden şu üç vakitte izin alsınlar. Sabah namazından önce, öğle sıcağından dolayı elbisenizi çıkardığınızda ve yatsı namazından sonra. Bunlar örtülmesi gereken yerlerinizin açık bulunabileceği üç vakittir. Bunlar dışında ne size ne de onlara bir sakınca vardır. Bunlar sıkça yanınıza girip çıkan, birbirinizle iç içe olduğunuz kimselerdir."(Nûr Suresi, Ayet 58)

Bedenim bana aittir! (Bana Allâh’ımın Emanetidir.) Anne-babalar çocuklarının bedenleri ile yapacakları tasarruflarda çocuklarının onayını almalıdır. Örneğin, terlemiş bir çocuğun atleti izin alınmadan aniden çıkartılmamalı, altını ıslatmış bir çocuğun pantolonu kızgınlıkla ve öfkeyle değil, izin alınarak çıkartılmalıdır.

İzin verirsem dokunabilirsin! Çocuk kendi gücünün sınırlarını büyüklerin güçlerini hissederek öğrenir. Ebeveynler çocuklarını öperken "Seni öpebilir miyim?" diyebilmelidir. Çocuğun güçsüz bedeninin, herkes tarafından izinsiz kullanılmasının çocukların bedenlerini koruma refleksini kıracağı unutulmamalıdır.

Dokunulması yasak olan yerlerim! Çocuklar dört yaşından itibaren vücutlarının belli bölgelerine dokunulmaması gerektiğini bilmelidir. Özellikle genital bölgelere dokunulması çocukta ani tepkiye neden olmalıdır. Eş, dost ve akrabalar tarafından çocuk, cinsel organlarına dokunularak, öperek, vurarak sevilmemelidir.

Vücudum görünmemeli! Çocuklar  yürümeye başladığı andan itibaren, çırılçıplak olarak ortada bırakılmamalıdır. Çocuk, hatırlayabildiği en küçük yaşlardan itibaren kendisini genital bölgeleri giyinik olarak hatırlamalıdır. Kendisini başkalarının çıplak olarak görmesine alışkın olmayan bir çocuk, elbisesinin birileri tarafından çıkartılmasından ciddi rahatsızlık duyacaktır.

Banyoda çıplak olunmaz! Çocuk, dört yaşından itibaren Anne veya babası ile birlikte tamamen çıplak olarak banyoda bulunmamalıdır. İç çamaşırı giyinik olarak banyo yaptırılmalıdır. Kıyafet değiştirirken mümkünse yalnız olmalıdır.

Tuvalette benden başkası olmamalı! Her ne sebeple olursa olsun dört yaşına gelen bir çocuk, tuvaletin "özel" bir mekan olduğunu öğrenmeli, tuvalet ihtiyacını gideren birisinin başkaları tarafından görülmesinin uygun olmayacağını bilmelidir.

Çocuk genital bölgelerinin görülmesinden rahatsızlık duymamaya, kendisini tuvalette iken gören birisine tepki vermemeye alışmamalıdır.

Gördüğümü öğrenirim! Televizyonda izlediği programlar ve internette girdiği siteler kontrol edilmeli yaşına uygun tercihler yapması sağlanmalıdır. Süreler kontrol edilmeli, filtre seçme hakkı, kendi kendini kontrol etme bilinci kazanmasına gayret etmeliyiz.

Bilgisayarı ortak kullanım alanlarına koymak (ebeveyn kontrolü) Sandığımız kadar masumlar mı?

Bilinçaltı mesajlara dikkat! Oynadıkları oyuncaklar, izledikleri çizgi filmler çok dikkatli seçilmeli. Alternatifler sunulmalı.

Bak nasıl olmuşum ! Elbise alırken çocuk ruhuna uygun, abartısız seçimler yapılmalıdır. Küçük kadın, küçük adam imajı oluşturmayan elbiseler tercih edilmelidir.

Sizi izliyorum! Anne babalar ev içindeki kıyafetlerine, konuşmalarına, şakalarına dikkat etmelidir. Mahremiyet sınırları korunmalıdır. Çocuk ailesini izleyerek hayatı öğrenir ve gördüklerini uygular.

Kelimelerin ruhu vardır! Çocukların yanında kaba, argo, müstehcen sözlerin kullanılmamasına özen göstermeli, bunun ayıp ve çirkin olduğu şuurunu kazandırmalıyız. Çünkü bunlar çocukların mahremiyet hassasiyetlerini azaltır ve hayâ duygularını yok eder.

Hitaplara dikkat ! 

Aile tüm bunlara dikkat ederse Mahremiyet bilinci kazandırılmış bir çocuk, kazanılmış bir refleks ile kendisine yönelecek bir tehlikeden de kendisini koruyabilir. Mahremiyet bilinci kazandırılmamış ve hayâ duygusu örselenmiş çocukların kötü ortamlara düşme riskleri daha fazla olabilmektedir.

Anne baba iyi gözlemci olmalıdır! Çocuğun duygu ve davranış değişikliklerinin dikkatle izlenmesi, korkularının ve tercihlerinin dikkate alınması gerekir. Bir olumsuzluk olduğu durumda çocuk asla suçlanmamalı, gerekli koruma ve tedavi derhal sağlanmalıdır...