Kemah İlçe Müftülüğü’nün daveti üzerine Kutlu Doğum Haftası teması olan Hz. Peygamber ve Güven Toplumu konusu üzerine ilçede hazırlanan programa katılan Müftümüz Yavuz Karabayır, iman ve emniyet düsturlarından hareketle, “Doğru Sözlü Olmak, Borcu Zamanında Ödemek, Yalan, İftira, Gıybet, Dili Muhafaza, Zina ve Zina İsnâdı, Harama Bakma” gibi güncel meseleler üzerine çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kemah İlçe Kaymakamı Cuma Çotu, Belediye Başkanı Osman Kemal Arslan, İlçe Müftüsü Rahmi Sancar, siyasi parti başkanları, daire amirleri, ilçe protokolü ve ilçe halkının katılımıyla gerçekleştirilen konferans, okunan istiklâl marşının ardından İlimiz Recep Demir Erkek Kur’an Kursu Öğreticisi Nur Muhammed Coşkun’un Kur'an-ı Kerim tilâveti ile başladı.
İlçe Müftüsü Rahmi Sancar’ın açış ve hoş geldiniz konuşmasının ardından, Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimi katılımcılara izlettirildi.
Daha sonra kürsüye gelen İl Müftümüz; “İnsanlığa imanı ve güveni aşılamak, vahyi ve hidayeti taşımak için gönderilen bütün peygamberlerin ortak niteliği “doğruluk ve güvenilirlik” anlamına gelen “sıdk ve emanet” vasfına sahip olmalarıdır. Çünkü tebliğ ve davetin başarıya ulaşması için doğruluk, dürüstlük ve samimiyet şarttır. Şiddetin, zulmün, talanın, istismarın had safhada yaşandığı, dolayısıyla insanların güvene her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğu Cahiliye döneminde Sevgili Peygamberimizin “Muhammedü’l-Emin” olarak anılması son derece manidardır. Resûl-i Ekrem (s.a.s.), hayatının her döneminde sadece müminlerin değil, düşmanlarının da kendisinden emin olduğu yüce bir şahsiyettir. O, Hz. Peygamber (s.a.s.), her şeyden önce güvenilir bir insan, güvenilir bir baba, güvenilir bir eş, güvenilir bir arkadaş, güvenilir bir dosttur. Akrabaya, komşuya, ticarette muhatap olduğu insanlara, idaresi altındaki Müslümanlara güven veren, özü sözü bir, sadık insandır. Hâkimliği, komutanlığı, imamlığı, risaleti güven üzerine kuruludur. Kur’an-ı Kerim’i ona getiren vahiy meleği nasıl “el-Rûhu’l-Emin” ise (Şuara, 26/193), Mekke, Kâbe nasıl “el-Beledü’l-Emin” ise (Tin, 95/3), Resûl-i Ekrem de (s.a.s.) öylece dosdoğru, öylece emindir.
Hz. Peygamber (s.a.s.), güvenmeyi ve güvenilir olmayı, kendisini model alan bütün müminlerin ayrılmaz vasfı olarak zikretmiştir. “Mümin, insanların canlarına ve mallarına zarar vermeyeceğinden emin oldukları kimsedir.” hadisi (Tirmizî, Îmân, 12), “iman” ile “insanlara güven sunma” arasında doğrudan bağ kurması bakımından dikkat çekicidir. Mümin, yüreğindeki sarsılmaz güveni çevresine aksettirmekle ve davranışlarına yansıtmakla mükelleftir. Onun Allah’a ve Resûlüne imanı, insanlara sağladığı emana dönüşmeli; yüreğindeki güven hissi, toplumda güvenilirliğin teminatı olmalıdır. “Bir kişinin kalbinde aynı anda iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz.” (İbn Hanbel, II, 349) hadisi gibi, emanet bilincine sahip olmanın imanla özdeşliğini hatırlatan sayısız hadis-i şerif vardır.” Diyerek konuşmasını sürdürdü.
Programda Kemah İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri çeşitli ilahi ve kasideler seslendirdiler. İlçe müftülüğü bünyesinde eğitim alan 4-6 yaş grubu minikleri ilahiler okudular, hediyelerini ise İlçe Kaymakamı Cuma Çotu kendilerine verdi.
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle ilçedeki okullarda yapılan siyer ve 40 hadis yarışmalarında ve Erzincan’da yapılan Kur’an-ı Kerim, ezan, hutbe ve Arapça yarışmalarında dereceye giren öğrencilere hediyelerini Kemah Belediye Başkanı Osman Kemal Arslan ve Milli Eğitim Müdürü Yakup Çukadar takdim ettiler.